9 Ekim 2009 Cuma

iki

delilik delilik dedikleri bir erasmus birkaç huni... eski deliriumlardan kimse kalmadığına göre delilik üzerine yazacaklarım atıp tutmanın ötesine geçemeyecek. hazır mıyız cevat abi? (evet!)

öncelikle şunu belirteyim, deliliğin övülecek bir yanı yok. bunu gençken veya gerçekten delirmeden anlamak kolay olmayabilir. ben de kendimi delirtene kadar kavramı çekici buluyordum ama hiç de matah bir şey değil (benim deliliğim de fasulyedendi bu arada, hastalık babında hiçbir şeyi fazla abartamıyorum.)

yine mutluluk, mutsuzluk diye zırvalayacağım ama belirtmeliyim, mutlu adam delirmiyor. herkesin memnun olmadığı şeyler var elbette, kimse aşırı rahat değil. ama bazılarını delirtmek için pamuk şekerini elinden almak yeterli olurken, bazıları ciddi travmalara ihtiyaç duyuyor. hatta bazıları var ki, travma bile kesmiyor. deliremiyorlar da deliremiyorlar. neden? sağlıklı dna'ları, dengeli hormonları ve sağlam sinirleri yüzünden. demek ki delirmemek için beslenmemize de dikkat etmemiz gerekiyormuş, sağlam kafa sağlam vücutta bulunurmuş. di mi sevgili okur?

beyin öyle acayip bir makine ki, iyiyi daha iyi, kötüyü en kötü görmeyi sağlayabiliyor. bir de bunu öyle güzel bir mantıkla sarıp sarmalıyor ki şerefsiz, "o kadar da değil aslında" diyemiyor insan. oysa dengede yaşıyoruz biz. büyük trajedilerimiz yok. "sen hissetmiyor olabilirsin, bizi neden genellemene alet ediyorsun lan düdük" diyebilirsiniz. kendinize uygun bir ilaç yutun ve mantıklı düşünmeye çalışın. nihayetinde, dünyanın sonu gelmiyor.

hem nedir yani? çok katlanılmazsa ölürsünüz, biter.

neyse efendim, delirmek çok zor ve aynı zamanda çok kolay bir şey, demek istediğim bu. hatta en sevdiğimiz delilerden joker der ki, "all it takes is one bad day to reduce the sanest man alive to lunacy. that's how far the world is from where i am. just one bad day." bir diğer demek istediğim ise, biz kolay kolay deliremeyiz. dış etkenler o kadar da koymaz bize, içimiz sağlam. neşeli olmamız, bazen abuk subuk hareketler yapmamız ne delilikten ne de aşırı dertsizlikten. sizin taraftan bakınca normal görünmüyor olabilir efendiler! size göre yaşamıyoruz ki biz sizin değerlerinizle yargılanalım!

içimizdeki huzursuzluk belki sizi delirtir, belki "ignorance is bliss" diye tam da aptallara layık bir cümle kurmanızı sağlayabilir. ama şunu bilin ki prensim, bizler yaşıyoruz. yalnız hayatta kalmıyor, gerçekten yaşıyoruz.

son olarak, yine güzide insan joker'den bir alıntı, bilmeyeniniz yoktur: "whatever doesn't kill you, only makes you strager."

ilaçlarınızı aksatmayacağınız, dengeli günler dilerim. bakın deniz baykal beni dinlemedi, koskoca chp şimdi ne halde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder