9 Ekim 2009 Cuma

bir

yine bir oyunla karşı karşıyaydım.
acaba niye "stranger" yerine "strager" kelimesini kullanmıştı?

ah, kelimeler ve hep sözde kalan sözler.

ben ki nasıl da unutmuştum böyle bir şeyi yazdığımı
ve daha da mühimi, nasıl başarmıştım böylesine hissetmeyi?

ah ne ki.

*

ılık sütler döküldü boğazımdan
nasıl bir bırakıştı ki bu
daha önce bilmediğim
içimi sunar gibi incelikli ve telaşsız
sanki söküldü tırnaklarım
söküldü dişlerim de
seninkilere eklendi
eklendikçe çoğaldık
çoğaldık ve hep çoğaldık
yasladım binlerce başımı
milyonlarca göğsüne
kalakaldım öylece
söylemek istedimse bir şey
bilmiyorum istedim mi
söyleyemedim işte
nabzım mıydı koşturan
dökülmelerin peşinden
ve sökülmelerin
durdum öyle
yani durmadım da
durmuş gibi oldum
ne bileyim, öyle
ilk kez tanışır gibi
bir güvercine yem vermekle
ve tırnağını koparan bir çocuk mahçupluğunda
bilemedim bilemedim bilemedim
sustum
yani konuştum da elbet
ama söylemedim ki bir şey
söyledimse duymadım ben
duydukların sana kalsın
döküldü sütler boğazımdan
ılık ılık söküldü
aktı damarlarımdan bir şeyler
bilmediğim, anlamadığım bir şeyler
o bir şeyler ki
ne dedimse öyle
sana ben.
uyusam istedim
ve uyusan
uyusak o uzak beyaz çarşaflarda
uyanmayana kadar.
ki kalkarız
iç içe geçer etlerimiz
geçeriz kendimizden
herkes uyurken
biz saymayı unuturuz
ilk kez görür gibi bir denizi
ve ilk kez görürüz
hep.



[29.09.2006]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder